Blog Yazarı : SÜLEYMAN ÖZEROL
Direk Link : Tıklayınız...
Dertli Divani ve Mektebi İrfan
Mektebi İrfan (F: C. Canpolat)
Veli Aykut’u kırk yıla yakın bir zaman önce Urfa Kısas köyünden tanırım. 1977 yılından itibaren ortaokulda derslerine girmiştim. Evleri Baba Eviydi, Veliyettin Ulusoy evlerindeki bir cemden sonra ona “Dertli Divani” mahlasını vermişti. 1975-1981 yılları arasında öğretmen olarak görev yaptığım Harran’da bir Türkmen köyü Kısas’ta ta o zaman elli dolayında âşık vardı. Babası Hamdullah Amca da bunlardan biriydi. Çok iyi cura çalardı ve Büryani mahlasını kullanırdı. Kardeşi Ahmet de çalıp söylerdi.
Süreçte Malatya’ya geldiği zamanlarda ve 2001 yılından buyana da Ankara’da görüşüyoruz. Zaman zaman etkinliklerine katılıyorum. Hatta Kısas’ta ve Kırşehir’de etkinliklere birlikte gitmiştik. Malatya’da çıkardığımız yazı işleri müdürü olduğum Arguvan Yolu dergisinin bir sayısında Malatya’daki bir konserinden dolayı kendisini kapak yapmış, özel dosya hazırlamıştık.
24 Şubat 2013 günü Hacı Bektaş Veli Kültür Vakfı Ali Doğan Salonunda gerçekleştirilen Mektebi İrfan programında bulundum ve bu etkinlik ile ilgili izlenimlerimi ve notlarımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Mektebi İrfan
24 Şubat 2013 günü Hacı Bektaş Veli Kültür Vakfı Ali doğan Salonunda Dertli Divani ve onyedi gencin katılımı ile Mektebi İrfan adlı dinleti gerçekleştirildi.
Hacı Bektaş Dergâhı Postinişi Veliyettin Ulusoy, PSA 2 Temmuz Kültür Vakfı Başkanı Emel Sungur, Gazeteci Süleyman Özerol, Kültür Bakanlığı Şube Müdür Piri Er, Kültür Bakanlığı Saz Sanatçısı Ünsal Doğan, Âşık Ali Baştuğ, TRT Programcısı, Şair Ahmet Mortaş, TRT Sanatçısı Gülşen Kutlu, Fotoğraf Sanatçısı Gürsel Gökçe ve Nazenin Süzer, Sanatçı Cevahir Canpolat program protokolünde bulunan tanıdıklarımdı (Anımsamadıklarım bağışlasınlar).
Dertli Divani ile birlikte altısı kadın kendisi dışında on yedi gençten oluşan gurupta dört kişinin dışında diğerleri bağlama çalıyordu. Aslıda bu dört kişi de bağlama çalmasına karşın programda yalnızca söylediler, semah döndüler. Bu gençlerin her birinin cem yürütecek düzeyde olduğunu belirten Dertli Divani, “Muhabbet karşılıklı alışveriştir” sözleriyle, “üç can bir cem” ilkesiyle bugün muhabbet yapacaklarını, muhabbetin de cemde çalınıp söylenen deyiş duvazimamlardan oluşacağını belirtti. Yani cemin muhabbet yanını burada sergileyeceklerdi. Bunu Mektebi İrfan olarak adlandırıyordu.
Canlar razılık alarak niyazlaştılar ve deyişlerle başladılar.
1-Bugün Erenlere Kurban (Nesimi)
2-Hizmet Edelim Gerçeğe (Sadık Baba)
3-Vahdet Badesi( Derviş Ruhullah)
Üç deyişten sonra deyişlerle ilgili açıklamalarda bulunan Dertli Divani, bağlamanın deyişlerle özdeş olduğunu, bununla ozanlarımızın deyiş duvazimamlarımızı çalıp söyleyerek yüzyıllardan beri bizleri aydınlattıklarını dile getirdi. “Âşıklar söyler arifler anlar” örneğini verdi.
4-Hab-ı Gafletten Uyanıp (Dertli Divani, Mektebi İrfan)
5- Efsaneyim (Dertli Divani)
6- Lütfet Sultanım (Büryani Baba)
7-Efsaneyim (Dertli Divani)
8-Mestaneyiz (Noksani Baba)
“Muhabbetin karşılıklı etkisi önemli…”
9-Serçeşme (Divani Baba)
10-Yolumuz Vardır (Büryani Baba)
11-Diktiğimiz Fidanlar(Dertli Divani)
12- Evvel Bahar Yaz Ayları Doğanda( Cemalettin Çelebi)
“Muhabbet bizi kemale ulaştıran bir araçtır. Arınmamızı sağlayan yoldur. Özdenetim sistemimizi oluşturmaktadır. İnsanı olgunlaştıran muhabbet erkânıdır. Önce muhabbet edip gönülleri birleyelim, sonra cem olalım.”
13-İnsanı Kâmilden Ayırma Bizi (Sıtkı Baba)
14-Bugün Yasta Gördüm (Ağırlama) (Âşık Veli)
15-Nurhak Semahı (Yeldirme) (Şahi)
16-Hakk Bizi Mahrum Eyleme (Tevhid) (Pir Sultan Abdal)
Semah deyişleri ve tevhit…
Veliyettin Ulusoy konuşmasında gönülleri birlemekten söz ederek, Türkiye’nin önemli günleri yaşadığını, “Neler yapmalıyız?” sorusunu kendisi yanıtlayarak yola sahip çıkmak ve örgütlenmek gerektiğini söyledi.
“Kul hakkını ödemek zorundayız” diyen Ulusoy yapılan cemlerden söz etti ve dardan indirme ceminden söz etti. “eline, beline diline sahip ol” sözünün kökeninde bile kul hakkı olduğunu belirtti.
Avusturya’dan gelen Mehmet Başaran, katılımın az oluşundan şikâyetçi olarak Avrupa’daki birlikteliğin, tutkunluğun Türkiye’de olmadığını dile getirdi.
“Muhabbetten memnun kaldım” diyen Ahmet Mortaş, on yıl kadar önce Dertli Divani ile yaptığı bir programın CD kaydını armağan ederek sürpriz yaptı.
Bir izleyici: Teşekkürler, haz duydum diyerek okunması için kitap önerisi yapılmasını istedi. Veliyettin Ulusoy “Alevi Bektaşi Şiirleri Antolojisi” kitabını en önemli kaynak olarak önerdi ve ozanlarımızın deyişlerini önemli olduğunu vurguladı.
Bir İzleyici: “Cenazelerimizi nasıl kaldıracağız merak ediyorum?” dedi. Dertli divani bu konu ile ilgili çalışmaları yapıldığını söyledi.
Ali Baştuğ ve emel sungur programdan dolayı duydukları memnuniyeti dile getirerek teşekkür ettiler.
Süleyman Özerol: Kısas’ta kırk yıla yakın bir süre önce gittiğini, orada Veli Aykut’un evinin baba evi olduğunu, ortaokulda öğrencisi olduğunu, hala geldiği 1981 yılına kadar her Cuma akşamı cem yapıldığını; Dertli Divani de burada 18 kişiyi cem yürütecek düzeyde yetiştirmesinin çok önemli olduğunu dile getirerek teşekkür etti.
Piri Er: Zakirlikiğin dedelikten önemli olduğunu, cemi zakirin yürüttüğünü, bu konuda korkusu olduğunu ama Dertli Divani’nin bu gençleri yetiştirdiğini görünce sevindiğini, UNESCO tarafından Dertli Divani’nin “Yaşayan İnsan Hazinesi” olarak kabul edildiğini, bu konuda daha önce önerileri olduğunu dile getirdi.
Bir dinleyici: Teşekkür ediyorum, memnun olduk.
Bir dinleyici: “Yirmi yaşındayım, bazı konuları öğrenmek istiyorum” diyerek ocaklarla ilgili soru sordu.
Sorulara kısa yanıtlar verilerek açıklamalarda bulunuldu ve program sona erdi.